İkinci Viyana Kuşatması

Avusturyalıların etkilerini hala hissettikleri travmatik tecrübe.

Bu etkileri Viyana'da karşınıza çıkan bazı heykellerde, Viyana müzesinde (Wien Museum) gezerken ve Viyana tarihi üzerine Avusturyalıların yazdıkları kitapları karıştırırken görebilmek mümkün.

Mesela, kuşatmayla ilgili şöyle bir mit geçiyor tarih kitaplarında: Kuşatma sürerken, şehirde kıtlık ve salgın hastalıklar başgöstermeye başlıyor. Halkın yavaş yavaş umutları tükeniyor. Öyle ki, Türklerin şehri almak için yeraltından tüneller kazdıkları söylentisi yayılıyor. Bunun üzerine şehrin ileri gelenleri, halkı, duydukları olağandışı herhangi bir sesi ya da titreşimi hemen haber vermeleri yönünde uyarıyor. Bir süre sonra bir akşam bir fırıncı, duvarının arkasından garip sesler duyuyor ve askerlere haber veriyor. Bunun üzerine duvar yıkılıyor ve derin bir kuyu açmakta olan Türkler görülüyor. Avusturyalılar bu kuyuya su basarak yaklaşan Türk askerlerinin boğulmasına yolaçıyor ve bu hikâye "bir fırıncı sayesinde Türklerin katliamından işte böyle kurtulduk" şeklinde bitiriliyor. Hatta Viyana'nın 1. bölgesindeki Freyung pazar alanına bakan Strauchgasse üzerinde yer alan bir binanın dışında, elinde palasıyla atının üzerinde resmedilmiş Türk askeri heykelinin bu fırıncının anısına yapıldığı rivayet ediliyor.

Am Hof meydanında bir bina üzerinde sergilenen, ikinci kuşatmadan kalma Türk topu da benzer bir şekilde kuşatmanın yarattığı tahribatı ifade ediyor.

Kitapçılarda, sadece 1683 adıyla, ikinci kuşatmayı anlatan kitaplara denk geliyorsunuz. Hangi tarih kitabına el atsanız, hem birinci hem de ikinci kuşatmanın etraflıca anlatıldığını görüyorsunuz. Ancak üç hafta süren birinci kuşatmadan ziyade, üç ay süren ikinci kuşatmanın etkileri üzerinde duruluyor. Viyana'nın bu kuşatma altında ne kadar tahrip olduğundan ve kuşatma kalktıktan sonra şehrin adeta yeniden kurulduğundan sözediliyor.

Üç katlı Viyana Müzesinde bile, 1500-1815 yılları arasındaki Viyana tarihinin konu edildiği 1. katta, sadece ikinci kuşatmaya dair özel bir oda yapılmış. Bu odada; Türklerden ele geçirilen savaş başlıkları, bir yeniçeri sancağı, çeşitli silahlar ve 3-4 metre boyunda mızraklar sergileniyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Plaza - Dışarıdan bakmaya devam (2)

Orda, Bir Salgın Var Uzakta

Yazmak ya da "verba volent scripta manent"...