Yazmak ya da "verba volent scripta manent"...

Yazma güdüsünü genel bir bakışla anlamaya, anlatmaya dönük bu giriş, aslında benim yazma edimi ile olan ilişkimi de az çok tarif etmiş oluyor. Öncelikle, meramımı -en iyi- yazarak anlatabildiğime inanıyorum. Şiir, mektup ya da herhangi bir karalama denemesi, hiç farketmez, herhangi bir biçim ayrımı yapmaksızın, en gözde anlatım tarzımdır yazmak. Bu, benim için işin yazarlık tarafı, okuyuculuk tarafına gelince; benim gibi söze ve sözünü kağıda dökmeye düşkün yazarların da sıkı takipçisiyimdir. Aslında yazma ediminde hangi tarafta olduğunuzdan bağımsız olarak, yazı sevdası, yukarıda değindiğim "hissiyat paylaşımı" meselesinde düğümleniyor sanki. Okuyucu rolünde, yazıyla yeterince bağ kurabiliyorum zaten, ama yazarak paylaşmak konusunda bir eksiklik hissediyorum uzun süredir. Hikaye, roman gibi uzun soluklu bir edebi türde yazmak konusunda iddialı olmadığım hesaba katılırsa, "modern günlük" ya da "kitlesel günlük" şeklinde tabir edilebilecek blog, burda hızır gibi yetişti imdadıma. Usta blogger arkadaşlarımın da cesaret vermeleri sonucunda, birden o dünya çapında ün salmış blog havuzunun -ya da okyanusunun mu demeli- hemen üzerinde, tramplenin ucunda yaylanırken buluverdim kendimi.
Tabii yaylanma aşamasına gelinceye kadar, havuzla ilgili biraz bilgi topladım. Gördüm ki; havuz geniş olduğu kadar da derin bir havuz, yüzme bilmeyenlerin girmemesi öneriliyor. Ayrıca, havuzun kendi içinde bir disiplininin, bir kurallar bütününün olduğunun unutulmaması ve ona göre yüzülmesi üzerinde önemle duruluyor. Ben de bunları bir kenara not ederek serbest stil yüzmeye karar verdim. Bilmem, söylememe gerek var mı, kulvarımda kulaç atmak isteyenlerin her zaman başımın üstünde yeri var. Serbest stil yüzmek demişken, son bir not daha düşmek isterim: Sanılmasın ki; sırtüstü, kelebek gibi tarzlarla işim olmaz, yeri gelir, öyle de yüzerim elbette, yeter ki, kulvarımı kaybetmeyeyim.
Foto: Kerameikos Stelae, Eski Yunan yazıtı, Atina. (Andrew Prokos'un fotoğraf sitesinden alınmıştır)
Yorumlar
En güzel nimetler bile,
Zaman sınırlarını aşan düşüncelerimizle
Yaptığımız etki düşünenlere,
Bir tek o vardır,
O kalır sonsuzluğa...